Travma Biter İzi Bizde Kalır…

TRAVMA BITER IZI BİZDE KALIR…

Vücudumuz duygularımız ve iç kimyamız arasındaki ilişkiyi bilimsel olarak ispatladık ve anlattık. Şimdi geldi bu üçlünün bizim görünüşümüze nasıl yön verdiklerine. 

Nasıl bir çiviyi duvara çakmak için kuvvet gerekiyor ise hislerimizin bedenimiz üzerinde görünür ve kalıcı olması için ya hislerin çok şiddetli olması gerekir ya da sürekli olarak yaşamamız gerekir. Duyguların şiddeti artınca ister istemez hem bedeni hem de ruhu sarsar. Ruhta oluşan bu sarsıntıya ise Travma diyoruz. 

Öyle tramvay gibi tatlı tatlı sarsmaz bizi. Travma bizi paniğe sokar; dizlerimizi titretir belki bayıltır… 

Bu esnada ruhumuz gibi bedenimizde yara alır. Bir uzmandan yardım alabilir, iki dostla yan yana gelip teselli bulabilir belki de ensesi kalın kurt gibi ruhen üstesinden gelebilirsiniz.  

Ama bedenden silmesi aynı şey değildir. Psikolojiniz ruhunuzu düzeltse de beden illa rehabilitasyon ister. 

Korkudan kötürüm olanlar, kaygıdan saçları beyazlayanlar, kekemeliğe tutulanlar gibi birçok vaka mevcuttur. Bunlar en zor olanları tabi fark edilir olanlar. Birde asalak gibi çaktırmadan bizlerle yaşayanlar var ki ihtiyarlamadan farkına varamazsınız. Sizi en zayıf anınızda yakalarlar. 

İlk travma anınız ne zaman? Yok yok aklınıza gelenden biraz daha eski. Annenizin ve babanızın sizi ilk başkasına bırakıp işe gittiği an. Yada İlk tokat ilk terliğin totoya geldiği zamandır. 

İşte tam da o an ayaklarınız içe mi yoksa dışa mı basacak, karar verirler.

Nasıl mı? 

Yalnız kalan çocuk ilk olarak tutunacak dal arayacaktır. Tutunma hissi ayakları içe doğru yönlendirecektir. Kafanız karışmasın. Hiç kapı pervazlarına tırmandınız mı?

Ayaklarınızın içini kullandınız yani tabanlarınızı değil mi?

Ayaklarınız her yere tabanını kullanarak tutunur. 

Peki dışı ile ne yaparsınız? Korkarsınız! 

Hangimiz yeni silinmiş zeminde ayak izi çıkmasın diye korkuyla ayak kenarları ile geçmeye çalışmadık? Parmak ucu diyenleri duyar gibiyim fakat o korkudan ziyade afacanlığınız ile alakalı. Topuk diyenlere 10 puan fakat o tehlikeden yani bir dış etmenden korkmak ile alakalı. 

Olur mu canım hepsi korku diyen çoğu başak burcu işgüzarlar; evet korkuda sevgi gibi çeşitlidir. Anneni sevdiğin gibi sevemezsin eşini veya çocuğunu. Ondandır evlat sevgisi ana sevgisi ayrıdır. 

Ayakları dışa yani yana bastıran ise ebeveyn korkusudur. 

Ayaklardan başladık nedenini ve aşkın verdiği hasarı yadakıskançlığın bir sonraki yazımda takipte kalınız. 

Gökhan Yılmaz 

Chiropracter ve Fizik Tedavi Uzmanı 


Check Also

Bu Eser Yaza Damgasını Vuracak!

Bu Eser Yaza Damgasını Vuracak! Murat Eren yeni teklisi ‘İstanbul’un Kızları’ ile yaza damgasını vuracak. …

Bir cevap yazın