“Gülay Eralp” BİLİYORSUN İLE.

Baba tarafı Urfa’lı olan Gülay Eralp, Mayıs ayının 2. günü 1970’li yılların birinde Ankara’da dünyaya geldi. Bir boğa burcu bebeği olarak dünyaya gelirken ailenin 6. çocuğuydu. 17 yaşına kadar doğduğu şehir olan Ankara’da yaşadı. Dolayısıyla lise öğreniminin sonuna kadar Ankara’da yaşadı.

Okul öğrenimi sırasında mandolin dersleri dışında müzikle pek alakası olmamıştı belki ama kendi kendine kasetlere kayıt yapıp, üzerlerine, resimlerini yapıştırıp, arkadaşlarına vermesinden, içindeki şarkı söyleme isteğini dışa vurmuştu bile. Tabi bu bir çocukluk hayalinden ileri gidememişti.

Ta ki bir gün bir akrabalarının düğününe kadar. O günü Gülay Eralp şöyle anlatır;

‘’Şarkı söylemeye meraklı olduğumu ve sesimin güzel olduğunu bilenler bir akrabamızın düğününde şarkı söylemem için ısrar ettiler. Hâlbuki o zamanlar çok utangaç bir kızdım. Zorla ve arkamı dönerek de olsa sahneye çıkıp şarkı söyledim. Böylece ilk sahne deneyimi mi utana sıkına yaşadım.‘’

O gün düğünde olan ve müzik piyasasında çalışan tanıdıkları kişi Gülay’a ‘’Sana bir kaset yapalım‘’ derken Gülay elbette bunu pek ciddiye almamıştı. En çok bir iltifat olarak kabul etmişti.

Lise bitmiş Gülay üniversiteyi kazanmış ama Ankara dışında olduğundan olacak kaydını yaptırmamış ve çalışmaya başlamıştı. O yıllarda çocukluk arkadaşı İclal Aydın’la beraber iş dönüşleri otobüste beraber hayaller kurar bir gün İclal’in bir tiyatrocu kendisinin de bir şarkıcı olduğu hayallerini birlikte yorumlarlardı.

Düğünden bir sene sonra bir telefon gelir ve kaset kaydı denemesi için Gülay’ın İstanbul’a gelmesi istenir. Belki de hayallerinin gerçekleşmesi için bir fırsat olduğunu düşünen Gülay Eralp düşünmeden trene biner ve belki de hayatında ilk defa olarak İstanbul’a gelir. Haydarpaşa’da trenden indiğinde ilk gördüğü boğaz ve kız kulesi Gülay’ın ondan sonraki hayatında aşina olacağı bir manzara olacaktır.

Önce o yıllarda müzik otoritesi sayılabilecek kişilerden evet albüm yapabilir onayı alabilmek için stüdyoya girer deneme kayıtları yapar. Sonuç olumlu olunca bu kez, o dönemde popüler olan karışık kasetlerde bir kaç şarkı söylemesi için stüdyoya girer. Böylece kendi söylediği şarkılar bir albümde olacak ve adı bir albümde olacaktı.

1989 yılında Halis Büyünley adına hazırlanan işte o karışık albüm ‘’Hatıralarımız‘’ adı altında 1990 Haziran’ında piyasaya çıkar. O albümde Gülay Eralp 4 şarkı seslendirmiştir.

Ve ilk solo albüm sadece 1 yıl sonra gelir. Albümün adı ‘’Beni Unutma’’. Böylece Gülay Eralp profesyonel manada müzik piyasasına adımını atmış oluyordu. O yıllarda özel radyolar bile yokken ve TRT tek kanalken üstelik denetleme kurulunun olur vermediği şarkılar TRT’de yayınlanmazken, özetle kimine göre kara kimine göre de güzel yıllar olarak nitelendirilen TRT yıllarında Gülay şarkıcılığa ilk adımlarını atmıştı.

2. solo albüm yada 3. albüm ‘’Göster Kendini‘’ sadece 1 yıl sonra geliyordu. Yıl 1991 . Rahmetli Cenk Koray’ın sevdiği ‘’Fikrimin İnce Gülü‘’ şarkısı da bu albümdeydi. TRT deki televizyon programların çoğunda Gülay bu iki şarkıyı seslendiriyordu.

3. Solo Albüm. ‘’Yoksun Şimdi‘’. Bu albüm Gülay’a ilk popüler manada tanınmayı getirmiştir diyebiliriz. Albümde seslendirdiği ‘’Bob Bon Şekeri‘’nin yanı sıra söz ve müziğini kendisinin yaptığı pek çok eser vardı. Özellikle ‘’Yoksun Şimdi’’ günümüzde dahi Gülay Eralp’in sahne çalışmalarında istek alan şarkılardandır. Söz ve müziği Gülay’a aittir. Şarkıları web sitesi gulayeralp.com adresinden meraklıları dinleyebilir. Albümde yer alan ‘’Kar Yangınları‘’ şarkısı sonradan Muazzez Abacı tarafından sanat müziği versiyonuyla da seslendirilmiştir.

Ve artık Gülay Eralp canlı sahne performansları ile dinleyicileriyle buluşuyor. İstanbul’un en popüler gece mekanlarında sahne almaya başlıyordu. Ayrıca özel bir radyo kanalında da dinleyicileriyle buluşuyordu. Gülay Eralp’in her zaman söylediği gerçek sanatçılar sahnede var olur tezi o zamanlardan Gülay’ın olmazsa olmazları arasına giriyor ve Gülay sahnelerde var olmayı sürdürüyordu. Bu arada 1997 yılında 4. Albüm ‘’Nefes Nefese’’ geliyor. Bu albümle beraber Gülay İstanbul dışında İzmir, Ankara, Antalya’nın en popüler mekânlarında sahne alırken, o zamanlar İstanbul’un en popüler mekânı olan Etiler Dedikodulu Meyhane’de yaptığıDavul Showlarıyla  dikkat çekiyordu. Bu davul showları zamanla öyle popüler hale geliyordu ki taklit bile edilmeye başlıyordu.


Ayrıca bu yıllarda HBB Televizyonunda Yıldız Bahçesi adlı bir Müzik eğlence programını da sunmaya başlamıştı.

Sahne de canlı performansla geçen 10 yıl Gülay’a belki de başka bir albüm yapmayı unutturuyordu. Çünkü o artık sahne de dinleyicileriyle bire bir bütünleşirken hayat ideallerine ulaşmıştı. İnsanlara şarkı söylerken onların alkışlarıyla artık vardı.

Gelen ısrarlarla beraber yeni bir albüm yapmaya karar verdiğinde yıl 2005 idi. Ama artık müzik piyasası eskisi gibi değildi. Gülay da eski Gülay değildi. Artık o Kendi istediği şarkıları kendi istediği gibi söylemek istiyordu. Gülay Eralp 2007 albümünün prodüktörlüğünü kendi yaptı ve bu albümde sahnede söylemek isteyebileceği şarkıları seslendirdi. İnce eleyip sık dokudu ve kendini yansıtan albümü yaptı. İlk klibi ‘’Dinle‘’ adlı şarkıya çekti. 2008 yaz döneminde çektiği ikinci klip ‘’İstanbul Şahidim‘’ idi.

Sanatçı uzun bir aradan sonra sevenlerine Sözü Müziği Sezen Aksu’ya ait olan “Biliyorsun” ile merhaba dedi.

 

Check Also

Emre Kınay 40’da.

EMRE KINAY 40’DA “Ali Koç’u başarılı bulmuyorum!” “Hülya Koçyiğit’ten danışman olmaz!” “Kızımın onaylamadığı bir evlilik …

Bir cevap yazın