Sibel Gökçe ile çok özel

Sibel Gökçe ile Özel…

Sibel Gökçe: Ekranları özledim!
Sibel Gökçe: Ekranları özledim!
Sibel Gökçe küllerinden doğuyor.
Türk filmi senaryosu tadında bir hikayem var diyen Sibel Gökçe: Her serzenişte kişi kendini yakalar çünkü dünyevi mekanizma aynı işler.

Merhaba Sibel Hanım, özledik sizi neler yapıyorsunuz?
İnanın ben de kendimi özledim. Kaostan beslenen popülizmin içine girmeye çalıştıkça uzaklaştım. Buradan şu çıkıyor. Hangi koşul olursa olsun işinizin peşini bırakmayacaksınız. İpin ucunu kaçırdım sanırım. Tekrar yakalama mücadelesi içerisindeyim.
Küçük yaşta piyasaya girdin, keşfeden birisi mi oldu, yoksa kendi çabalarınla mı?
Türk filmi senaryosu tadında bir geçiş hikâyem var ve hayli uzun. O yaşta okullu olması gereken bir genç kız hayatla savaşmaya erken başladıysa durum bir hayli kafa karıştırıcı olabilir. Programsız ve tesadüfler neticesinde biraz da ilahi lütuf diyelim. Bir yaşam savaşı desek yeridir. Seçim yaptım ve başardım. Anne baba erken öldü 2 kız kardeşin geleceği benim elimdeydi. Yeterli bir başlangıç değil mi?
Amerika’ya gitme hikâyen?
Amerika’ya gittim deşarj olmam gerekiyordu. Yenilenmem ve toparlanmam. Travmatik bir sorun yaşadım. Üstünü örttüğüm bir sorun olduğu için anlatmak doğru değil. Uzun bir süre orada kendime yeni bir alan hayat yarattım. Fakat Sibel Gökçe için çok mücadele vermeliydim oysa Türkiye’de tanınmış biriydim fazla çaba gerekmiyordu geri döndüm. Sibel’i ayağa kaldırmam gerekiyordu. Orada olduğum sürece oyunculuk ve stil danışmanlığı üzerine eğitim aldım.
Bir dönem ekranların aranan yüzüydün, tekrardan görecek miyiz?
Tekrar var olma çabamda çok ciddiyim. Dizide oynamak en büyük arzum çünkü çok özledim. Tekliflere açığım. Bir taraftan baktığınızda sektör taze kan istiyor bizler beklemedeyiz.
En unutulmaz anın ve sevdiğin jön?
.Anıdan bol ne var ki yaşanmış olan her şey anı zaten. Çalışmaktan büyük bir keyif alacağım aktör Haluk Bilginer. Kısmet diyelim…
Dansı bıraktın mı?
Dansa ilk başladığımda benim için bir araçtı daha doğrusu mecburiyetti seçim şansım olmadan sahnede buldum kendimi. Daha sonra ekmek paramı kazandığım mesleğimi sevmeye kendimi o alanda geliştirmeye gayret ederken Türkiye’nin en iyileri arasına girdim. Biraz çaba biraz emek sizi büyütür. Yenilerden Didem’i çok beğeniyorum eskilerdense Nesrin Topkapı. Rekabet her sektörde var elbet kırmadan üzmeden ve özgüvenle olmalı. Ben egosu hoş bir tavır değil.
Kitaplarında anlatmak istediklerin ve yazdığın yeni bir kitap var mı?
Her serzenişte kişi kendini yakalar çünkü dünyevi mekanizma aynı işler. Hepimizin hikâyesi birbirine benzer sadece roller değişir. Bu yüzden aynalama diyelim yazdıklarıma. Yazmayı hiç bırakmadım hayli birikti yayınevi arayışındayım belki de mucize bekliyorum kim bilir?
Oyunculuğun mutfağı tiyatrodur… Başarılı işler, disiplin ve emek ister! Tesadüfen mi başladın, yeni oyunculardan kimi beğeniyorsun?
Plan yok benim hayatımda, tevekkül var. Yeni oyuncuların birçoğunu beğeniyorum listem kabarık. Çünkü beslendikleri çok şey var. Bizler dar alanlarda paslaşarak büyüdük onlar yeniçağ çocukları yelpazeleri geniş ve bu yüzden de oldukça şanslılar.
Piyasanın zirvesindeyken uzaklaştın, yolunu kesen ve desteğini esirgemeyen insanlar olmuştur?
Yolumu kesenler de oldu açanlar da! Hepsini affettim ifşaya lüzum yok lakin desteğini varlığını esirgemeyen iki dostu es geçemem Aydan Şener ve Nilüfer Açıkalın onlar kadim dostlarım. Yardımcı olduğum çok insan var deşifreye gerek yok iyilik yap denize at felsefemdir.
900’lü hatlar reklamında oynamanın avantaj ve dezavantajları nedir? Tekrardan çalışmak isterlerse kabul eder misin?
Avantajı yorulmadan para kazanmaktı. Dezavantajı kimliğinize aykırı bir rolü üstlenmekti sonrasında rol yapışıyor ve kırmak için hayli emek sarf ediyorsunuz. Yine yapar mıydım meselesine gelince bilmiyorum bildiğim tek şey pişmanlık faydasız.
Sırtını güvenle yasladığın hayat arkadaşın var mı?
En büyük hayat arkadaşım köpeğim. Diğerleri geldiler ve gittiler. Özdemir asaf’ın dediği gibi Yalnızlık paylaşılmaz paylaşılırsa yalnızlık olmaz. Doğarken de ölürken de yalnızız. Aşk konusuna gelince Aragonun dediği gibi, Mutlu aşk yoktur böyledir ikimizin aşkı da.
Camiada Sibel Gökçe’yi en çok rahatsız eden şey ne diye sorsak?
Beni rahatsız edebilecek kadar sinirli değilim, sinirlerimi aldıralı bir hayli zaman oldu carpe diem havasındayım. Rahatsız edemiyorlar anlayacağın. Duymam görmem etrafımda büyülü bir çember örülü Pollyanna gibiyim umursamam iyilik çıkartırım.
Yeni projeler?
Tiyatro oyunum var. Yeni projelere imza atmak istiyorum. İyi bir tv projesinde rol almayı düşünüyorum. Yeni kitabım için iyi bir yayın eviyle anlaşma sürecindeyim. Kişisel gelişimle alakalı eğitimlerime devam edip insanlara hizmet etmeyi planlıyorum. Projem arzularımdan ibaret…
Kadına şiddeti sorsam?
Toplum prozak bir toplum oldu, her bireyin terapist kontrolünden geçmesi şart. Şiddet toplumun vazgeçilmezi haline geldi. Gerginiz ve öfkeyi kontrol edemiyoruz.
Ülkemizde yaşanan üzücü olayları ele alırsak halkımıza söylemek istediklerin?
Dünya iktidarı stratejik bir planın parçası, insanların aklını karıştırarak oyalıyorlar. Zehirli bir ahtapot gibi her biryandan sarılmış gibiyiz. Yenidünya düzeni için insan ırkı azalınca kafalarına dank edecek. Ben umuda efsunlu bir şekilde bağlı olanlardanım. Barış odaklıyım, sabırlı olalım iyi düşünelim kötü senaryoların bir parçası olmayalım bir gün insanlık kazanacak. İnanalım…
Teşekkür ederim
Ben teşekkür ederim sizinle olmak güzel….

Röportaj:
MURAT FIRAT

Kaynak: http://blog.milliyet.com.tr/sibel-gokce–ekranlari-ozledim-/Blog/?BlogNo=550467

Check Also

Cüneyt Tek ile çok özel

Cüneyt Tek: “Sevmeyi Babamdan Öğrendim” Müziğimizde 90’lar denildiği zaman ilk aklımıza gelen isimler “Bendeniz, Memedim …

Bir cevap yazın